Marka tescil süreçlerinde başvuru sahiplerinin en sık tercih ettiği sınıflardan biri 35. sınıf olup, bu sınıfta yer alan “reklamcılık, pazarlama, iş yönetimi” gibi hizmetlerin kapsamı çoğu zaman yanlış anlaşılmakta ve hatta yanlış kullanılmaktadır. Bu durum hem yayına itiraz süreçlerinde hem de kullanım ispatı gerektiren durumlarda ciddi riskler doğurabilmektedir.
Peki 35. sınıftaki bu hizmetler ne anlama gelir? Bir tişört üreticisi neden “reklamcılık” hizmetini alır? Marka tescilinde hizmet kapsamı nasıl doğru belirlenir?
35. Sınıf Nedir? Neden Bu Kadar Çok Kullanılıyor?
Özellikle perakende satış yapan firmalar için 35. sınıf oldukça popülerdir. Çünkü bu sınıf, “alışveriş hizmetleri”, “online satış hizmetleri”, “mağazacılık hizmetleri” gibi ticari sunum faaliyetlerini kapsar. Ancak aynı zamanda bu sınıfta, aşağıdaki hizmetler de yer almaktadır:
- Reklamcılık hizmetleri
- Pazarlama hizmetleri
- İş yönetimi danışmanlığı
- İşletme organizasyonu
Çoğu zaman, başvuru sahipleri 35. sınıfın tamamını seçerek markalarını daha geniş bir alanda koruma altına aldıklarını düşünür. Ancak bu hizmetlerin her biri farklı nitelik taşır ve sadece kendi ürünlerinin reklamını yapmak, “reklamcılık hizmeti” olarak değerlendirilmez.
Reklamcılık ve Pazarlama Hizmetleri Neyi Kapsar?
Örneğin, bir giyim firması düşünelim. Kendi tişörtlerinin tanıtımını yapmak amacıyla sosyal medyada içerik üretiyor, kampanyalar düzenliyor ve Google reklamları veriyor. Bu firma kendi ürününü pazarlıyor. Ancak bu faaliyet, 35. sınıftaki reklamcılık veya pazarlama hizmeti kapsamında değerlendirilmez.
Çünkü Nicé Sınıflandırmasına göre:
- Reklamcılık hizmetleri: Üçüncü kişilere reklam hizmeti sunulmasıdır. (Örneğin bir reklam ajansı faaliyeti)
- Pazarlama hizmetleri: Başka firmaların ürünlerini pazarlamaya yönelik profesyonel hizmetlerdir.
- İş yönetimi danışmanlığı: Kendi şirket içi organizasyon faaliyetleri değil, başkalarına yönetim desteği sunmaktır.
Dolayısıyla, sadece kendi ürününü tanıtmak bu hizmetlerin kullanıldığını göstermez. Bu yanlış anlama ise hem itiraz süreçlerinde hem de markanın kullanılmaması gerekçesiyle iptal taleplerinde ciddi bir dezavantaj oluşturur.
ABAD “TERTIANUM” Kararı: Hizmet Kapsamının Altını Çizdi
Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) Genel Mahkemesi, 4 Eylül 2024 tarihli “TERTIANUM” kararında, bu konuya açıklık getirmiştir. Kararda, bir markanın reklamcılık, pazarlama veya iş yönetimi hizmetleri kapsamında sadece kendi ürünleri için yürüttüğü faaliyetlerin, tescil edilen hizmetlerin gerçek kullanımı olarak kabul edilemeyeceği vurgulanmıştır.
Bu karar, özellikle markasını geniş hizmet kapsamıyla tescil ettiren ama gerçekte bu hizmetleri sunmayan firmalar için önemli bir uyarıdır.
Elmas Patent’ten Tavsiye: Hizmet Kapsamınızı Gerçek Faaliyetlerinize Göre Belirleyin
Marka başvurularında her sınıfın içine her hizmeti eklemek cazip görünebilir. Ancak unutulmamalıdır ki:
- Tescil edilen her hizmet, ileride kullanım ispatı gerektirebilir.
- Hizmetleri sadece koruma amacıyla eklemek, haksız tescil algısı yaratabilir.
- Gerçekten sunmadığınız hizmetler yüzünden tesciliniz iptal riskiyle karşılaşabilir.
Elmas Patent olarak tavsiyemiz; başvurularınızı gerçek ticari faaliyetlerinizle uyumlu şekilde hazırlamanızdır. Sınıflar ve kapsam konusunda uzman desteği almak, hem başvurunun sağlığı hem de markanızın geleceği için kritik öneme sahiptir.
Daha Fazlası İçin Bizi Takip Edin!
Marka tescil süreçleri, itirazlar ve koruma stratejileri hakkında daha fazla bilgi için blogumuzu takip etmeye devam edin.
Elmas Patent olarak, markanızı yalnızca tescil ettirmiyor, doğru stratejiyle geleceğe taşıyoruz.


